15 Eylül 2012

RumeliKavağı, Fikret Albay’la

En hoşuma giden yani bu gezilerin, Fikret Albay ile sohbet etmek, anılarını dinlemek, rotalarını öğrenmek oluyor. O nedenle büyük bir keyifle cumartesini bekledim. Pazar gününe göre daha boş olacağını düşündüğünden, sabah saat 10'da Baltalimanı’nda buluşmak üzere sözleştik. Rumelifeneri’ne gideriz dedik.

Gruptan da Seçil, Aleks ve Levent de katılacaklarını bildirdiler. 2 de biz, 5 kişi olarak Beşiktaş’tan pedallamaya başladık. Hafta sonu olması sebebiyle yollar biraz daha boştu. Güneş de gülen yüzünü gösteriyordu. Ancak karşımızdan esen rüzgar bizi yer yer bayağı zorladı. Yolda rastladığımız bisikletçilerle selamlaşa selamlaşa buluşma noktasına vardık. 



















Sağda Fikret Albay’ın bisikletini görüyordum ama kendisi neredeydi diye aranırken, arkada bankta oturmuş beni izlerken buldum. Kucaklaştık, yeni arkadaşlarla tanıştırdım. Levent ile zaten tanışıyorlardı. Bir anı resmi çektirip altılı olarak Sarıyer’e doğru yola koyulduk. Fikret Albay “6 aydır binmiyorum, kondisyonumu merak ediyorum” diyordu. Ama sert rüzgara rağmen bizimle birlikte ilerliyordu.

Bu bölgelere gelmeyeli epey olmuştu. Bayağı değişiklikler yapılmış. İstinye’de balıkçı tezgahları kalkmış, marina oluşmuş. Kenardaki park yerleri derlenmiş... Epey yenilikler gördüm.

























Koyları dönerek süren yolumuz bizi Sarıyer’e getirdi. Ancak rüzgar Fikret Albay’ı yormuştu. Bu şekilde daha fazla devam etmek istemedi ve Rumelikavağı'ndan döneceğini söyledi. Bize de fazla gelmişti rüzgar, açıkçası. Sonuçta bu bir sohbet gezisiydi. O nedenle kendisiyle hareket etmek istediğimizi bildirdik ve Kavak'a doğru tırmanmaya başladık.

Kavakta bizi lokantalar büyük bir hevesle karşıladılar ama içimizde balık, midye gibi şeylere meraklı yoktu . Bir kahveye yerleştik. Beraberimizdekileri çay eşliğinde yiyerek sohbetimize başladık. Fikret Albay, maceralarını, rotalarını ve deneyimlerini bizimle paylaşıyor, biz de merakla dinliyorduk. Tur bisikletçiliğinin piri (duayeni) Fikret Albay bir hazine. Türkiye’yi dört bir tarafını dolaşmış. Her köşesine defalarca pedal basmış. Öyle çok hatırası var ki, anlat anlat bitmez. O nedenle bu turları ve buluşmaları sıkça yapmak istiyorum ki herkes onu dinlesin ve tanısın. Dün ile bugünü karşılaştırabilsin.

Yeteri kadar oturduğumuza karar verip dönüş yoluna girdik. Geldiğimiz gibi, aynı yolu kullanacağız. Bu sefer rüzgar bizden yana olacaktı. Oldu da, ancak bazı kıvrımlarda gene karşıdan estiği de oldu.















































Tarabya’dan geçerken 9 Ocak 2011’deki kazayı anmadan geçmek olmadı. Bazı olaylar insan hayatını derinden etkiliyor.

Yeniköy’de sahilde bir spor kulübünün çay bahçesi var. Orada bir mola vermek istedik. Ancak adamlar bisiklet sokmuyorlar. Kapı önünde bırakın demezler mi! Kim bisikletini gözden uzak bir yere bırakır ki? Anlatmaya çalıştıksa da kafası almadı garsonun. Biz de vazgeçtik oradan ve İstinye’de marina önünde bir kahveye geldik. Ama burada da çay 2 lira. Hoppala olduk. Bisikletçi bu fiyattan çay içmez diyerek ileride biraz daha ucuzuna yerleştik. Meydan Cafe’de 1,5 liraydı! Alışmışız 50 kuruşa, 75 kuruşa çay içmeye. Böyle 3 katı olunca iştahı kapanıyor insanın. Oturunca bir bardakla kalmıyoruz ki.




















Sohbetimize devam ettik. Karşılıklı herkes yaşadıklarını, gördüklerini paylaşıyordu. Saatler de ilerlemişti. Artık dönme vakti diyerek Baltalimanı'nda Fikret Albay bizden ayrılıp 4. Levent’e doğru tırmanışa geçti. Levent Ortaköy’de ayrıldı. Biz de Beşiktaş’tan Kadıköy’e geçip Seçil ve Aleks’e veda ettik.

Bu kısa turda gene 54 km pedallamışız. Ama en önemlisi Fikret Albay ile dolu dolu bir gün geçirmiştik.


Rumelikavağı Turu

Rota: Beşiktaş-Baltalimanı-Sarıyer-Rumelikavağı ve dönüş.
Tur tarihi: 8 Eylül 2012
Kat edilen mesafe: 54,34 km
Ortalama hız 12,8 km/h.
Bisiklete biniş süresi 4 saat 15 dk., dışarıda geçen zaman 8 saat 40 dk.
En yüksek sıcaklık 34˚C, en düşük 22˚C. Ortalama 27,9˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 456 m, kaybı (iniş) 458 m.

Garmin yol bilgileri için: RumeliKavağı, Fikret Alb.'la

Tur bilgisi: Beşiktaş’tan Sarıyer’e kadar boğaz kıyısı boyunca eğimsiz seyreden bir yol. Sarıyer’den Rumelikavağı’na kısa bir tırmanış, Tellibaba’ya kadar. Sonra iniş.

Boğaz boyunca yol trafik açısından yoğun olabiliyor. Yer yer kaldırım geniş, kullanmak mümkün. Ama balıkçı oltalarına dikkat!


Fotolar Firu’dan.